Osmanlı Devleti’nde, madenler önemli gelir kaynaklarından biri olup 19. yüzyılda, sanayileşmenin yarattığı konjönktürün etkisiyle, Avrupa için de önem arz etmiştir. Bu doğrultuda, sanayileşen Avrupa’nın hem Osmanlı madenlerine yönelik talepleri hem de Osmanlı madenciliği ile ilgili düzenlemelere yönelik talepleri artmıştır. Yansıyan bu etkilerle, 19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyıl başlarında Osmanlı madenciliği, önemli değişimlere sahne olmuştur. Osmanlı madencilik faaliyetlerinde yabancı sermaye egemenliği artış göstermiş olup, yabancılar veya Osmanlı teba’asında bulunan azınlıklar oldukça aktif rol oynamışlardır. Bu dönemde madencilik sektöründe, üretim amaçlı maden işletmeciliğinden çok, “kazanılmış maden haklarının ticareti” yaygınlık göstermeye başlamıştır. Çalışmamızda, Osmanlı madenciliğinde yaşanan bu süreç, Antalya ilinin kazalarından biri olan Kumluca kazası örneğinden hareketle ele alınmıştır. Osmanlı arşiv belgelerine göre, 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başları itibariyle Kumluca, maden yataklarının bulunduğu ve maden ruhsatı ticaretinin yaygın olduğu bir yöre olarak karşımıza çıkmaktadır. Kumluca madenciliği ile ilgili olarak elde edilen belgelerin çoğunluğu da bu tür devir işlemleriyle ilgilidir. Bu bağlamda, maden ruhsatı ticareti sürecinin nasıl işlediği, devletin bu konuyla ilgili yaklaşımının nasıl olduğu ve yöre maden işletmeciliğinde etkin olan isimlerin kimler olduğu, çalışmamızda cevaplanmaya çalışılan soruları oluşturmuştur.